Stefan Zweig - Satranç (Bir Veda Öyküsü - Psikoloji)
- Bilgikopat
- 3 Ara 2019
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 16 Ara 2020
Stefan Zweig - Satranç
Psikolojik Etki:
"Yeryüzünde beni sorgulamayan, bana işkence yapmayan bir insan var mıydı gerçekten?" -Satranç
Bu yazımı birazdan anlatacaklarım için küçük bir fragman olarak düşünebilirsiniz. Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi bir kitabın öyküsünü bilmek, o kitabı daha farklı bir gözle okumamızı sağlar. Kitabı okurken o döneme gider, yazarın yazdıklarını hissederiz. Bahsettiğim yazar, hem toplumsal hem de psikolojik açıdan yaşadığı dönemin zorbalığından oldukça etkileniyor. İsyanını ise hayatına son vererek göstermeyi tercih ediyor ve tabii intiharından önce bahsettiğim kitabı yayınlayarak. Nazi Almanyası’nda Hitler’in yarattığı baskıcı ve yıkıcı rejimin etkisi hala insanlar ve toplumlar üzerinde sürüyor, öyle ki o dönemde yaşayan kişileri çok daha fazla etkilediği kuşkusuz. Bu kitap yazarın hem isyanı, hem o dönemin gerçeği, hem de veda mektubu olduğu için büyük önem taşıyor.
Kitabın Yazılış Hikayesi
Okuduğum tüm romanlarını sevdiğim ve okurken asla sıkılmadığım bir yazar ve belki de en sevdiğim kitabından bahsedeceğim bugün sizlere. Bu kitabın yazılmasının sebebi yaşanmışlıklardan geliyor. Yazarın çektiği zorluklar yaşadığı dönemin baskıcı rejiminden kaynaklanıyor ve hikayesini de metaforlarla güçlendirip öyle sunuyor okuyuculara..
"Biz zavallılar kaderimize razı olmalıydık". -Satranç
O dönemin Almanyası’ndaki Hitler yönetimine bir gönderme yapıyor. İkinci Dünya Savaşı döneminde Hitler diktasındaki Almanya’da yahudilere karşı büyük bir zorbalık başlıyor. Kendisi yahudi olan Stefan Zweig’ın o zaman yayımlanan bütün kitapları yakılıyor ve Zweig ülkesini terk etmek zorunda kalıyor. Çünkü Hitler komutasındaki Almanya’da barınması neredeyse imkansız. Tüm bu olan biteni okuyucuya “Satranç” kitabıyla anlatmaya karar veriyor usta yazar, gemi yolculuğunda son kez Almanya’ya bakarken…
Satranç ile Veda
Son kez Almanya’ya bakarken kısmını söylememin sebebi yazarın Satranç kitabından sonra karısıyla beraber intihar etmesinden kaynaklanıyor. Hitler rejiminin yaptıklarına daha fazla seyirci olmak istemeyen yazar hayatına şu sözlerle son veriyor.
“…Bütün dostlarımı selamlarım! Hepsine uzun geceden sonra gelen tanın kızılllığını görmek nasip olsun! Ben, her zamanki sabırsızlığımla önden gidiyorum.”
Derinlemesine bakıldığında Satranç kitabı Zweig’ın bir veda mektubudur. Yaşadığı zorlukları ve sıkıntıları anlattığı ama başrole başkalarını koyduğu bir günlüktür. Oldukça kısa olan bu bahsettiğim kitap “uzun öykü” kategorisine giriyor ve okuması (kitap okumaktan hoşlanmayanlar için) daha kolay hale geliyor.
Kitabın İsminin Satranç Olmasının Nedeni:
Kitapta iki ana karakter vardır: Dr. B. ve Mirko Czentovic. Birisi Zweig’ı temsil edererken (Dr. B.) diğeri ise Hitler’i (Mirko Czentovic) temsil etmektedir. Satranç ise bir metafordur. Satranç’ın taşları siyah ve beyazdır (hepimizin bildiği üzere) ona göre biri iyiliği diğeri ise kötülüğü temsil eder tıpkı Yin ve Yang gibi. Satranç tahtası Dünya üzerinde asla uzlaşmayacak görüşleri ve toplumsal değerleri yani karşıt iki görüşü temsil eder. Kitabın sonunda kazanan kişi onun için hayatta da kazanan kişi olur. Nitekim biri kazandığını sanarken kaybettiğini anlar.
“...Bu son satranç oynayışım olacak.” - SATRANÇ
Son kez satranç oynayışım olacak derken belki de artık Dünya’da olmak istemeyeciğini anlatmaya çalışıyordur. Kim bilebilir?
Kaderin cilvesine bakın ki Stefan Zweig’ın intiharından tam üç yıl sonra Naziler’in Rusya’ya yenilmesiyle birlikte Hitler’de tıpkı onun gibi sevdiği kadın ile birlikte intihar etmiştir. Bu bilgi aklıma gelir gelmez şu cümleyi anımsadım hemen, ne diyordu mektubunda? “…Ben, her zamanki sabırsızlığımla önden gidiyorum.”
Stefan Zweig (28 Kasım 1881 - 22 Şubat 1942)
Stefan Zweig, Avusturyalı romancı, oyun yazarı, gazeteci ve biyografi yazarıdır. Stefan küçük yaşlardan itibaren edebiyat, kültür alanında iyi bir eğitim görmüştü. Latince, Fransızca, İngilizce, Yunanca dillerini iyi şekilde konuşmaktadır. Pek çok eseri Türkçe’ye çevrilmiştir.
Comments